20 Kasım 2014 Perşembe

Park ve Bahçeler Müdürlüğü

Türkiye'deki park mantığı ne kadar saçma değil mi? İki sıra ağaçtan oluşmuş dar beton bir yol. Ortada ara sıra çalışan bozuk bir havuz. Kenarda tehlike dolu çocuk oyun alanı. Belediye tarafından gönderilmiş oturması oldukça rahatsız banklar. Ayda bir değiştirilen ve asla bakılmayan, o belediyenin ismini yazacak şekilde yerleştirilmiş çiçekler. Çimlere basmak yasak. Kokusu burnunuza intihar etme sebebiyeti verecek umumi tuvalet. Fırsatçı ve kazık ufak cafe. 

Biz manyağız ve bu saçma park mantığına sahip çıkmaya çalışıyoruz. Çünkü bazen o dar yolu süsleyen ağaçların arasından geçmeyi seviyoruz. Bozuk havuz, suya uzak bir yerde yaşayan yaşlı bir amcayı mutlu ediyor. Çocuklar o oyun alanlarından düşüp dizlerini kanatıyorlar ve kokuşmuş tuvalette dizlerindeki kanı siliyorlar. Renk renk çiçekler 1 ay sonra ölüp gitseler de, yeşil ve kahverengi pastellere can katıyorlar. Bazen kaçak olarak çimlere basıyor hatta üzerine yatıp, yasaları ihlal ediyoruz. Belki de yağmurdan kaçıp o fırsatçı cafenin acı bir çayını içiyoruz.

Biz manyağız çünkü yeşili nerede olursa olsun seviyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder